TO LIMANI

Evet artık nisanın ortalarına geldik, yaz yavaş yavaş gelmekte. Yaz herkes için farklı şeyler ifade edebilir ama benim en çok hoşuma giden tarafı küçük küçük kaçamak tadında yapmış olduğum Yunanistan ziyaretleri. Yaklaşık son 4 seneden beri yaz geldimi en ufak bir boşluğum olduğu zaman büyük bir keyifle gittiğim yer komşu.

İlk başta Selanikle başladı bu sevda ardından Halkidiki ile devam etti. Halkidiki’yi Thassos ve Alexsandrapolis takip etti. Baktımki bizden çok farklı değiller, yemeği, içmeyi eğlenmeyi seviyorlar ve bu işleri yaparkende çok da fazla para harcamıyorlar her sene daha da fazla keşfetmek istedim. Dedim ya mayıs olunca iki gün bile olsa adres belli. Sizlere zaman zaman gidipte beğendiğim bazı yerlerden bahsedeğim. Bunlardan ilki Thassos Limenaria da bulunan Niko Amcanın To Limani tavernası.

To Limani

Oldukça sıcak bir ortam var. İlk izlenim belliki bu tavernanın oldukça fazla müdavimi olduğu.Sanki çalışanından müşterisine herkes birbirini tanıyor. Bakıyorsunuz birkaç masa bizden. Önce Niko amca ile tanıştım. Tahminimden fazla türkçe kelime ile karşıladı kırk yıllık bir ahbap tadında. Ufak tefek mezeler eşliğinde sofra neşelenmeye başladı. Tabiki uzo ile beraber. Dedim ya en başında bize çok benziyorlar diye rakı sofrası adabı da hemen hemen aynı. Birkaç zeytinyağlı, cacık, patlıcan ve kabak kızartması sofranın ilk misafirleri. Ahtapot ızgara ve kalamar ızgara ada da herkes tarafından aynı tarz yapılıyor ama ben farklı bir lezzet arıyorum ve hatta ahtapotu çok seviyorsanız To Limani de mutlaka ve mutlaka ahtapot güveç yemenizi tavsiye ediyorum. Hala bu lezzetler sizi hala kesmedi ise gün içerisinde tutulmuş özellikle tekir tavayı da es geçmeyin derim. İşin bu tarafı göbeği büyütmekle ilgili bir de ortamın durumunu sizlere anlatmak istiyorum. Niko Amcanında sofrası da sizlerle beraber içiçe. Dikkat ettim küçük minik bardaklarda büyük bir ihtimal ev yapımı olan kırmızı şarap içiyor. Masanın ziyaretcisi hiç eksik olmuyor. Herkes ile sohbet ediyor, ayrı ayrı ilgileniyor. Hatta bu ziyaretçilerden biri gitarı ile beraber geldi. Boş durmadı Niko Amca bu dostuna buzukisi ile eşlik etti. Çoğu alışık olduğumuz şarkılara herkes ya masasında alkışlarla yada dans ederek eşlik ediyor. Kısacası her yönüyle güzel bir mekan To Limani…

Kalkmadan mutfak tarafındaki duvarda bulunan fotoğraflara mutlaka bakın derim. Özellikle temmuz ve ağustos aylarında ziyaret edeceksiniz mutlaka ve mutlaka rezervasyonsuz gitmeyin derim. Benden önce giderseniz Niko Amcaya selam söyleyin.

Tel: 2593052790

Yes, we are now in the middle of April, summer is slowly coming. Summer can mean different things for everyone, but what I like the most are the little getaway visits to Greece. For the last 4 years or so, when summer comes, the neighbour is the place I go with great pleasure when I have the slightest gap.

At first, this love started with Thessaloniki and then continued with Halkidiki. Halkidiki was followed by Thassos and Alexsandrapolis. I realised that they are not so different from us, they love to eat, drink and have fun and they don’t spend too much money while doing these things, so I wanted to explore more and more every year. As I said, when it is May, even for two days, the address is clear. I will tell you about some of the places I have visited and liked from time to time. The first of these is Uncle Niko’s To Limani taverna in Thassos Limenaria.

There is a very cosy atmosphere. The first impression is that this tavern has a lot of regulars, as if everyone knows each other from the staff to the customers. You look a few tables away from us. First I met Uncle Niko, who greeted me with more Turkish words than I expected, like a forty years old mate. The table started to cheer up with small appetisers. Of course with ouzo. As I said at the beginning, they are very similar to us and the etiquette of the raki table is almost the same. A few olive oil dishes, tzatziki, fried aubergine and zucchini were the first guests of the table. Grilled octopus and grilled calamari are made in the same style by everyone on the island, but I am looking for a different flavour and even if you love octopus, I recommend you to eat octopus stew at To Limani. If these flavours still haven’t cut you, I would say don’t skip the tekir frying pan that was kept during the day. This side of the business is about enlarging the belly and I want to tell you about the situation of the environment. Uncle Niko’s table is also intertwined with you. I noticed that he is drinking red wine, probably homemade, in small glasses. The table never lacks visitors. He chats with everyone and takes care of them separately. One of these visitors even came with his guitar. Uncle Niko accompanied this friend with his bouzouki. Most of the songs we are accustomed to are accompanied by applause or dancing at the table. In short, To Limani is a beautiful place in every aspect…

Be sure to look at the photographs on the wall on the kitchen side before you get up. Especially if you are going to visit in July and August, do not go without a reservation. If you go before me, say hello to Uncle Niko.