Viski Servisi

 

Bugün sizlerle bu yıl 522. yaş gününü kutladığımız, benim için çok özel bir içki olan viskinin nasıl servis edildiği hakkında bilgiler paylaşmak istedim. Beni tanıyanlar bilir, aslında herkesin damak zevkinin farklı olmasına saygı duyar ve bundan dolayı herkesin özel bir içkisi olduğunu bilirim. Viskiyi bu kadar çok parlatmamdaki sebep, viskinin günümüze kadar gelen hikayesi, materyalinde ki doğallık, yapımındaki özen, yapıldıktan sonraki sabır ve her coğrafyadaki farklı aroma kombinasyonları olarak kısaca özetlenebilir. Ayrıca içtikten sonra ertesi sabah asla baş ağrısı yapmaması da işin güzel olan başka bir tarafı. Herkesin bir içkisi olduğu gibi bence herkesin bir viskisi de olmalı. Bu seçim bir markaya, ülkeye hatta bir bölgeye göre değişebilir ve değişmelidir de. Başkalarının sevdiği yada popüler olarak etrafımızda çok duyduğumuz markalar bizim damak tadımıza uymadığı sürece bir anlamı yok çünkü bence doğru zamanda doğru bir yerden başlanmalı viskiye. Bunun  için yapımından kadehimize dolana kadarki  bir takım özellikleri de bilmek gerekli diye düşünüyorum.

Aslında bugün viskinin yapımından ziyade, içim zamanındaki özelliklerinden viskiyi ne zaman, ne ile ve nasıl tüketeceğimizden bahsetmek istiyorum.

Viskinin şu yada bu diye sınırlanmış bir zamanı yok. Yemek öncesi veya sonrası hatta Kıbrıslılar ve Japonlar gibi yemekler ile beraber tüketme şansınız var. Viski otoriteleri viski yanında en iyi uyum sağlayan yiyecek olarak somon füme gibi isli balıkları tercih ederler. Haksız da sayılmazlar. İsli ve tuzlu yapıları özellikle İslay maltlarıyla oldukça iyi uyum sağlar. Boşnakların kuru ve isli etleri ile Kıbrıslıların yaptığı tuzlu ve kekikli “Samarella”yı özellikle tavsiye ederim. Kuruyemiş olacaksa  kavrulmuş badem ve iç antep fıstığı öncelikli olmalı. Ayrıca özellikle Speyside maltları ile kuru erik, kuru kayısı ve kuru inciri denemenizi öneririm. Son zamanlarda yabancıların bile sık sık lahmacunu gündeme getirdikleri de bir gerçek. Her ne kadar bir pub ortamında olmasa da bence evde baharatlı yapısıyla denenmeli.

samarella04[1]kuru-meyveler[1]

Sıkça karşıma çıkan sorulardan biri de “viskiyi nasıl içeceğiz?” . Bu konuda kati kurallar olduğuna inanmıyorum. Bu işi İskoçya’da yapıyor olsaydınız özellikle maltlar için, sulandırmamak adına buz asla kullanılmaz diyebilirdik ama hiç mi buzlu viski içmeyeceğiz ? Eğer viskiyi buzla tercih edeceksek sıklıkla yaptığımız bir yanlıştan kurtulmak gerekir. Yaptığımız en büyük hata bence viski içerisine 1 yada 2 adet buz isteği ile sipariş vermektir. Kadeh tutma ile ilgili sıkıntıdan ve vücut ısımızın minimum 36.5 derece olmasından dolayı kadeh içerisindeki 1-2 adet buz en fazla 5 dakika dayanabilir ve erir. Eriyen buz da viskinin tadını olumsuz yönde etkileyebilir. Bence buzlu viski (hatta bu tüm içkiler için de geçerli) içilecekse kadehimizin içerisine alabildiği kadar bol buz koymalıyız. Buz kardeşliği sayesinde uzun süre buzlu ve soğuk bir viski içme şansımız var. Son dönemlerde granit taşlar bu işi daha net bir şekilde çözmekte. Benim tavsiyem viski içmeden yaklaşık 15- 20 dakika önce  viskinizi buzdolabında saklamak. 16 derece ve civarı bence aromaları daha net bir şekilde hissedebileceğimiz ısı. Aromaların kristalleşmemesi adına bu süreyi aşmamanızı tavsiye ederim.

Gelelim bardaklara… Viski kültürü yaygınlaştıkça değişik boy ve şekillerdeki viski kadehleri de hayatımıza giriyor. Bunlar:

Glencairn : Özellikle İskoç maltlarını içmek için uygundur. Şekli laleye benzer. Konulan viskilerin kadeh içinde çalkalanması, gözlemlenmesi ve daralan ağıza doğru aromalarının güçlü bir şekilde algılanması için en uygun bardaklardan biridir.

glencairn[1]

Canadian Glencairn : Her ne kadar Kanada viskileri için tasarlanmışssa da genellikle harmanlanmış viskilerin içimi için çok uygundur. Normal Glencairn bardağındaki gibi dibi olmamasından dolayı servis sıcaklığının bozulmaması için elde çok fazla tutmamak gerekir.

canadian glencairn 1

NEAT (Naturaly Engineered Aroma Technology) : Viskinin kadehe konulduktan sonra alkol moleküllerinin ilk başta uçurulup tombul gövdesinin gerçek aromaları hapsetmesi amaçıyla tasarlanmış çay bardağına benzer bir bardaktır. Genellikle Bourbon viskilerin içimi için uygun bir kadehtir. Kısa ve küçük olması servis sıcaklığını riske atabilir.

neat

On The Rocks : Genel anlamda en çok kulanılan viski kadehidir. Buzlu yada buzsuz her türlü viski ile kullanıma uygundur.

on the roks (1)

Tumbler : On The Rocks bardağının çok az daha büyük olanıdır. Özellikle bol buzlu yada sodayla servise uygun bir bardaktır.

tumbler

Copita : Aslında içmek için değil viskilerin aroma ve karakterlerini daha net keşfetmeye yarayan bir tadım bardağıdır. Saplı olmasının hem viskiyi kadehte çevirmeyi kolaylaştırmaya  hemde viski sıcaklığını korumaya faydası vardır.

capita